1970 yılında Tunceli’nin Erdoğdu köyünde doğan Hüseyin ve 1940’ta Gökçeada’nın Zeytinli köyünde doğan Dimitri’nin paylaştıkları ortak birşeyler var Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak dışında. Geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen iki haberle onların paylaştıkları şeyler de bizlerin karşısına çıktı bir kez daha (bazılarımızın yüzünü kızartarak yeniden).
Mecliste cemevi açılması için yapılan bir başvuruya iktidar sahipleri, Aleviler’in ibadet yerinin cami olduğunu öğreterek yanıt verdiler. Namaz kılmayan ve ibadetleri cem olan Aleviler de kendileriyle ilgili yeni bir bilgiye ulaşmanın mutluluğunu doyasıya yaşamışlardır herhalde. “Bizim inancımız ayrıdır” diye diretenlere de Alevilik’in İslam içinde yer aldığı derin tarih dersleriyle açıklandı. Alevilik’i Aleviler bilecek değil elbette; onların ne olduğunu, hangi din içinde yer aldıklarını, nasıl ve nerede ibadet edeceklerini onlardan çok daha iyi bilen iktidar sahipleri var çok şükür.
İkinci haber ise Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, Rum Ortodoks Patrikhanesi’ni ziyaretiydi. Rum Ortodoks Patrikhanesi diyoruz çünkü resmi olarak bu makam aslında tüm dünyada kabul gören adıyla, yani Ekümenik (evrensel) Patriklik olarak tanınmıyor ülkemizde. Dünya çapında 300 milyon Ortodoks Hristiyan’ın ruhani lider olarak kabul ettiği bir makamı, tıpkı Alevilik örneğinde olduğu gibi, yine Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidar sahipleri tanımlıyor: Bu makamın uluslararası bir konumu yoktur, ancak Türkiye Rumları’nın ruhani lideri olabilir; erite erite 3000 kişiye kadar düşürdüğümüz Türkiye Rumları… Fakat vatandaşlarımız olan, vergi veren, askere giden Türkiye Rumları’nı da çok düşündüğümüz söylenemez; çünkü bu cemaate din adamı yetiştirmesi için kurulan Heybeliada Ruhban Okulu’nu devlet zoruyla 1971’de kapattık ve 40 küsur senedir tekrar açılmaması için her türlü ayak diretmeyi sergiledik. Bu süre içinde Sünni din adamı yetiştirmesi için yüzlerce imam hatip okulu açtık ve her yıl açmaya da devam ediyoruz. Çoğunluk olmak böyle bir şeydir; insanı gaddar ve umursamaz bir sarhoşluğa savurur.
Böyledir işte güzel ve yalnız ülkemiz. Böyle acıklıdır hikayesi. Hem kendisinin; hem de binbir çeşit insanının. İktidar sahipleri size kim olduğunuzu söylerler, size sizden daha yakındırlar her zaman ve sizi sizden çok daha iyi tanırlar. Hüseyin ve Dimitri’nin paylaştıkları da devletimizin insanına olan bu derin ve kalbi ilgisidir işte.
NOT: Tunceli’li Hüseyin, 24. Dönem CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün’dür. Gökçeada’lı Dimitri, Rum (Ekümenik) Ortodoks Patriği, bilinen adıyla Birinci Bartholomeos olan, Dimitrios Arhondonis’dir.
Gündem Kaçkını 